Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Malatya °C

İlham Aliyev Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı

İlham Aliyev Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı.

İlham Aliyev Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı
REKLAM ALANI
08.11.2024
A+
A-

İlham Aliyev Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı
08 Kasım 2024

İlham Aliyev Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, First Lady Mehriban Aliyeva ve oğulları Haydar Aliyev, 8 Kasım’da Bakü’deki Zafer Parkı’nın açılışına katıldı.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

Devletimizin başkanı burada üç renkli Azerbaycan Devlet Bayrağı’nı göndere çekti.

Daha sonra parktaki Zafer Anıtı önüne çelenkler ve çiçek demetleri bırakıldı.

Daha sonra devletimizin başkanı halka seslendi.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Konuşması

– Sevgili yurttaşlar.

Bugün Azerbaycan Zafer Bayramını kutluyor. Bu vesileyle tüm Azerbaycan halkını yürekten tebrik ediyorum, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerini tebrik ediyorum.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

Hepimiz için çok kıymetli olan bu günde, Vatan uğruna canlarını veren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin!

Savaş meydanında şehitlerimizin kanının intikamını aldık. 44 günlük Vatanseverlik Savaşı bizim şanlı tarihimiz, parlak Zaferimizdir. Hem Birinci Karabağ Savaşı’nda hem de İkinci Karabağ Savaşı’nda ve terörle mücadele operasyonunda şehitlerimizin kanını savaş alanında aldık, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi yeniden tesis ettik.

Kırk dört gün boyunca Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri sadece ilerleme kaydetti. Her gün, her saat ilerleyerek savaş alanında 300’den fazla kasaba ve köyü işgalcilerden kurtardık ve düşmanı teslimiyet belgesini imzalamaya zorladık. Kırk dört gün içinde şehirlerimizin ve köylerimizin kurtarılması, Ordumuzun gücünü, askerlerimizin profesyonelliğini, halkımızın özveri ve kararlılığını tüm dünyaya gösterdi. Topraklarımız 30 yıldır işgal altında olmasına rağmen Azerbaycan halkı ve Azerbaycan yönetimi hiçbir zaman bu işgale razı olmadı. Gerçi Ermenistan’ın arkasındaki birçok ülke bizi bu işgalle barıştırmak için farklı yöntemlere başvurdu. Azerbaycan halkı çok iyi hatırlıyor ki, bu sorunu yani Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığını çözmeye çalışan büyük güçler, sözde arabulucular, bu anlaşmazlığın askeri bir çözümünün olmadığını defalarca ilan ettiler. Azerbaycan halkına ne söylemek istediler? Bu işgalle uzlaşmamız gerektiğini söylemek istediler. Çünkü planladıkları tam olarak buydu. Planları meseleyi çözmek, işgali sona erdirmek değil, Azerbaycan topraklarını sonsuza kadar Ermeni işgali altında tutmaktı. Biz bunu gördük, bunu biliyorduk. Yıllar geçtikçe müzakerelerin her turu başarısızlıkla sonuçlanırken, hem Azerbaycan liderliği hem de Azerbaycan halkı bunu açıkça gördü. Bu duruma bir türlü uyum sağlayamadık. 2003 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak ilk seçildiğimde, ne pahasına olursa olsun toprak bütünlüğümüzü yeniden sağlayacağımızı, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin müzakere konusu olmayacağını açıklamıştım ve hayat bunu gösterdi. Bu.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

 

Hazırlanıyorduk, güçlü bir ordu oluşturuyorduk, ekonomik kalkınmayı sağlıyorduk çünkü Ermenistan’ın aksine dışarıdan yardım almadık, sadece kendi gücümüze güvendik. Ekonomik kalkınma, siyasi ağırlığımızın büyük olması, uluslararası tribünlerde sözümüzü kararlılıkla söylememiz, halk-güç birliği, genç neslin eğitimi, toplumda vatanseverlik ruhunun yerleşmesi, tüm bu faktörler bizi zafere götürdü. Tüm bu faktörlerin birleşimi bu Zaferi mümkün kıldı. Sadece 44 gün içerisinde düşmanın 6-7 savunma hattının önüne göğüslerini koyarak ateş altına alan kahraman çocuklarımız, askerlerimiz, Azerbaycan halkının yılmaz ruhunu, gücünü ve iradesini tüm dünyaya gösterdi. Düşmanı teslimiyet belgesini imzalamaya zorladık. O düşman 2019’da Hankendi’de “Karabağ Ermenistan’dır, mesele de bu” dedi. Biz onu bugün “Karabağ Azerbaycan’dır” demeye zorladık, gelecekte de söyleyecektir, kendi iradesiyle değil.

Şimdi Ermenistan’ın bazı Batılı hayranları Ermenistan’ı bir “barış güvercini” yapmak istiyor. Sanki 30 yıllık bu işgal olmamış, yıkım olmamış, vahşet olmamış, Hocalı soykırımı yaşanmamış gibi. Camilerimizin ve mezarlarımızın yıkılması, tüm Karabağ’ın ve Doğu Zengezur’un yıkılması olmadı. Yani dünya toplumuna bunu unutturmak istiyorlar. Ama biz bunu asla unutmayacağız ve Azerbaycan halkı da bunu asla unutmamalı, bizden sonra gelen nesiller bu tarihi bilmeli ve asla unutmamalıdır. Nasıl ki biz 30 yıldır Karabağ’ı unutmadık, nasıl ki milletimiz 30 yıldır bir noktayı vurarak bu Zaferi yakınlaştırıyor. Bundan sonra bu tarihi hafızayı asla unutmamamız gerekiyor.

Savaş sırasında Ermenistan savaş suçları işledi, barışçıl şehirlerimizi bombaladı, şehirlerimiz ve köylerimiz her gün “İskender M”, “Tochka U”, “Elbrus” ve diğer yıkıcı silahlarla topçu ateşi altındaydı. Ancak bu Azerbaycan halkının iradesini zerre kadar etkilemedi. Tam tersine sevdiklerinin cenazelerini yıkıntıların arasından çıkaran soydaşlarımız, savaş durmasın diye tek eylemle yaşadı. Savaşı zamanında durdurduk ve ben savaşın ilk gününde düşmanın bize topraklarımızdan çekilmesi için bir takvim vermesi gerektiğini, hangi bölgeden çekileceğini, o zaman savaşı durduracağımızı söyledim. Ancak bazı kişiler -ki bu doğaldır- Azerbaycan yönetiminin Ermeni yanlısı uluslararası güçlerin baskısını sürdüremeyeceğine inanıyordu ve halkımız bizim işimizin yarım kalacağından endişe ediyordu. Bu çok doğal çünkü Azerbaycan o kadar da büyük bir ülke değil. Minsk Grubu’nun tüm eşbaşkanları 30 yıl boyunca Ermenistan’ın arkasında durdu, biri bedava silah verdi, biri para verdi, biri hem silah hem para verdi, siyasi destek verdi, topraklarımızın sonsuza kadar işgal altında kalması hedefiyle. Dolayısıyla doğal olarak bazı Azerbaycan vatandaşları savaşın yarım kalacağından, istediğimizi elde edemeyeceğimizden, birisinin bizi durduracağından endişe ediyorlardı. Ama dedim ki hayır bizi kimse durduramaz, ölüm var, geri dönüş yok. Sonuna kadar savaşacağız, adaleti yeniden tesis edeceğiz, uluslararası hukuku yeniden tesis edeceğiz ve Ermenistan’a yerini göstereceğiz.

8 Kasım 2020’de tarihi Şuşa operasyonu adeta düşmanın belini kırdı. Bunun üzerinden sadece bir gün geçti ve 9-10 Kasım gecesi Ermenistan kapitülasyon sözleşmesini imzalamak zorunda kaldı ve biz savaşı durdurduk.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

 

Bugünün gerçeği, bugünkü başarımızın tek doğru adım olduğunu gösteriyor. Ağdam, Kelbecer ve Laçin bölgelerini tek kurşun atmadan işgalden kurtardık. Bundan sonra, amaçlı ve düşünülmüş politika ve kararlı adımlarla, önemli yükseklikleri kontrol altına alarak, bir grup bölücünün kaderini kontrol altına alarak siyasi, stratejik ve askeri-stratejik konumlarımızı büyük ölçüde güçlendirdik. Karabağ’da ve Ermenistan’da onların arkasında belliydi; yoksa Azerbaycan kanunlarına boyun eğecekler, teslim olacaklar ya da yok olacaklar. Onlara bir seçenek sunduk ama yine de doğru kararı vermediler. Yine de birisinin onlara yardım edeceğine, birisinin Azerbaycan’ın haklı işini yapmasına engel olacağına inanıyorlardı. Eylül 2023’te sadece birkaç saat süren terörle mücadele operasyonu onlara bir ders daha olmuş ve böylece bölücülüğün kökü kesilerek kitap kapatılmıştır. Artık Karabağ topraklarında ayrılıkçılardan eser kalmadı.

Bütün bu şanlı tarih Azerbaycan halkının kendi kanı ve gücüyle yazılmıştır. Vatanseverlik Savaşı sırasında ve sonrasında, terörle mücadele operasyonu sırasında ve sonrasında düşmanı 1990’ların başında işgal ettiği Gazah bölgesinin 4 köyünü bize geri vermeye zorladık, bu gönüllü olarak olmadı. Evet, hiçbir güç kullanılmadı ama buna gerek de yoktu. İkinci Karabağ savaşı ve terörle mücadele operasyonunun sonuçlarının Ermenistan’ın doğru adımları atması için yeterli olduğunu düşünüyorum. Ancak bir konu var ki, unutmamak gerekir ki, bugün bu durumla yüzleşmek istemeyen Azerbaycan karşıtı güçler, bazı Batılı başkentlerde yaşayan İslamofobikler ve Azerbaycanofobikler, Ermenistan’ı yeni bir savaşa kışkırtıyor. Bu, Ermeni devleti için tam bir trajedi olabilir ve ben Ermeni tarafına hem resmi konuşmalarımda hem de temaslarımda bundan uzak durmaları, bu fitneye bulaşmamaları gerektiğini defalarca anlatmaya çalıştım. Kendi çıkarlarını güvence altına almak için dost sayılan bazı Batılı ülkeler, Güney Kafkasya’da çatışmaların devam etmesi, kanın yeniden akması, balık avlayabilmeleri için onları feda etmeye hazır. bulanık suda. Çok geç değil, dolayısıyla Ermenistan bu silahlanma politikasından vazgeçmelidir, durdurulmalıdır, bunu defalarca söyledim ve benim sözüme dikkat etmeleri gerektiğini biliyorlar. Geç değil, durun, asla bizimle rekabet edemeyecekler. Savaş istemiyoruz. İstediğimizi başardık, toprak bütünlüğümüzü sağladık, devlet egemenliğimizi sağladık. Tüm sınırlarda toprak bütünlüğü sağlanıyor ve daha önce ülke içinde yerinden edilmiş kişiler ve mülteciler ata topraklarına geri dönüyor.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

Şu anda inşaat işleriyle meşgulüz. Bizim için asıl mesele bu. Ama Azerbaycan’a düşman gözüyle bakan, bize soğuk savaş ilan eden Ermenistan ve arkasındaki güçlerin Ermenistan’ı silahlandırdığını, Ermenistan’ın da silahlandığını görünce gerekli adımları atmak zorunda kalıyoruz. Otuz yıllık işgal tarihi hafızamızdan silinemez ve daha önce de söylediğim gibi asla silinmemelidir. Her an yeni provokasyonlara hazır olmalıyız ve hazırız. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri her türlü provokasyonu her an püskürtmeye hazırdır. Birileri gücümüzü bir kez daha sınamaya kalkarsa yine mağlup olur, yine rezil olur. Çünkü 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı ve terörle mücadele operasyonu, Zaferimiz sadece Ermenistan’ın yenilgisi değil, arkasındakilerin de acı ve aşağılayıcı yenilgisidir. Bizi affedemezler. Bu nedenle Batı’da Azerbaycan’a karşı büyük, çirkin bir kampanya yürütülüyor. Kendi kontrolleri altındaki yalan haberlerin kaynağı olan medya kaynaklarını ve sivil toplum kuruluşlarını kullanarak ülkemizi itibarsızlaştırmak, asılsız iftiralar uydurmak, karalamak, şantaj yapmak, iftira atmak, Azerbaycan’a hakaret etmek Batılı ülkelerin ve kendilerini aşağılanmış gören başarısız Batılı liderlerin hedefidir. ve onların bu çirkin bir yöntemidir. Azerbaycan halkı bunu biliyor, Ermenistan halkının da bilmesi gerekiyor, onların asıl düşmanı kim? Biz değiliz. Onlara hiçbir zarar vermemiştik. Onlara ekmek verdik. Bizim topraklarımızda yaşadılar ve kendilerine bir hayat kurdular. Her ne kadar buraya sadece 19. yüzyılda gönderilmiş olsalar da. Neyi yanlış yaptık? Bize soykırım yaptılar, Hocalı soykırımı. Otuz yıl boyunca bütün şehirlerimizi, köylerimizi yerle bir ettiler, hakaret ettiler, camilerimizi yıktılar. Bütün bölgeyi mayınladılar. Azerbaycan’da şimdiden üç yüzden fazla kişi mayın kurbanı oldu. Dolayısıyla biz onların düşmanı değiliz, onların düşmanı arkalarında durup sonra tavşan, fare gibi peşlerinden koşan siyasetçilerdir. Sözlerimi dikkatle dinlesinler.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

Ve bundan sonra daha da güçleneceğiz. Şu ana kadar hiçbir baskı, hiçbir korkutma bizi etkilemedi. Bundan sonra işe yaramayacak. Halk-güç birliği gücümüzün ana kaynağıdır. Azerbaycan’ın kalkınması bizim gurur kaynağımızdır, şanlı Zaferimiz bizim tarihi başarımızdır, tarihi zaferimizdir.

Bugün Zafer Bayramı’nda şehrimizin en güzel yerlerinden birinde Zafar parkı açıldı. Güzel Zafer Takı, Zafer Anıtı, yaklaşık 10 hektarlık alana sahip güzel bir park, altında Zafer Müzesi zaten inşa edilmiş ve tasarımı devam ediyor. Gelecekte bir de Zafer müzesi olacak. Şehrimizin en güzel yerlerinden birinde, bu güzel yerde, parlak Zaferimizi yansıtan yeni sembolümüz bugün çoktan yaratıldı. Zafer Takı şehre giden iki yolun kesiştiği noktada yer alıyor. Hem modern tarzda hem de çok görkemli bir şekilde inşa edilmiş. Yüksekliği 44 metre, sütun sayısı ise 44’tür. Bu parkta ve tasarımı yapılmakta olan müzede pek çok önemli simge bulunmaktadır. Bu semboller sonsuza kadar bizimle olacak. Bu Zafer sonsuza kadar bizimle olacaktır. Bundan sonra Azerbaycan halkı muzaffer bir millet olarak yaşayacak, Azerbaycan devleti de muzaffer bir devlet olarak yaşayacak.

Azerbaycan halkına sevgiler, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine sevgiler, Karabağ Azerbaycan’dır!

XXX

Belirtmek gerekir ki, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından 3 Aralık 2020 tarihinde imzalanan Kararnamede, Azerbaycan halkının eşsiz kahramanlığının korunması ve kamuoyuna sergilenmesi amacıyla Bakü’de Vatanseverlik Savaşı Anıt Kompleksi ve Zafer Müzesi’nin oluşturulması öngörülmüştür. Vatanseverlik Savaşı’nı ve kazandıkları muhteşem tarihi zaferi, şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmayı görev edindik. Kararnamenin hemen ardından Vatanseverlik Savaşı Anıt Kompleksi ve Zafer Müzesi’nin projeleri hazırlanarak inşaat çalışmalarına başlandı.

Geçtiğimiz yıl 27 Eylül Anma Günü’nde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mehriban Aliyeva, inşaatı devam eden Zafar Parkı’nda yapılan çalışmalarla tanıştı. Bu yılın 24 Temmuz’unda Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zafar Parkı’nı tekrar ziyaret ederek burada yürütülen inşaat çalışmalarının gidişatıyla yakından ilgilendi.

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

 

 

Başkentin Noyabr Bulvarı 8’inde kurulan Zafar Parkı’nın alanı yaklaşık 10 hektardır. Parkın girişine 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı’nın sembolü olarak 44 metre yüksekliğinde, 22 metre genişliğinde ve 44 sütunlu Zafer Takı inşa edildi.

Parkın girişine 8 Kasım Zafer Bayramı’nı anlatan bir anıt dikildi. Anıt, Zafer Bayramı’nı ve yıkılmaz birliğin simgesidir. Anıt anıtın çevresine Karabağ halılarının desen ve dekoratif unsurlarını yansıtan yeşillikler dikildi. Vatanseverlik Savaşı’nda kahramanca savaşan asker ve subaylarımızın ve topraklarımızın kurtuluşu için tarihi Zafere giden yolda tüm şehitlerimizin anısının yaşatılması amacıyla parkta Zafer Müzesi de oluşturuluyor. Yapımı devam eden Zafar Müzesi’nin park alanından iki girişi olacak. Vatanseverlik Savaşı şehitlerimizin her birinin ismi müzeye işlenecek ve burada toplanan sergiler, topraklarımızın işgalden kurtarılması için mücadele eden asker ve subaylarımızın cesaretini, halkımızın kararlılığını ortaya koyacaktır.

Zafar Parkı’nda tema bahçesi, çağlayan şelale, Karabağ hatıra bahçesi ve parkın genel seyir noktası da oluşturuldu. Hatıra bahçesinin etrafına dinlenme alanları yapıldı. Parkın sonuna Özgürlük Bayrağı Meydanı inşa edildi.

 

 

 

Büyük video
Büyük boyutlu görseller
TÜM YAZILAR
HABERLER
BELGELER
VİDEOLAR
RESİMLER

KAYNAK:https://president.az/az/articles/view/67241

 

 

https://x.com/YAP_1992/status/1854870894700552247

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.